Yine Hersh'ün kimyasal saldırı haberi üzerine

12.04.2014 Vatan
Lire en Français

Dünkü yazımızın tekrarı olacak, ama olsun! Amerikalı gazeteci Seymour Hersh, geçen yıl 21 Ağustos günü Şam'ın doğu banliyölerinden Guta'da meydana gelen kimyasal saldırıdan El Kaide ile ilişkili El Nusra Cephesi'ni sorumlu tuttu ve bu örgütün de sarin gazına Ankara'nın yardımlarıyla ulaştığını iddia etti. Buna karşılık ülkemizde bazıları haberdeki iddiaları çürütmek yerine Hersh'ü itibarsızlaştırmaya kalkıştı. Beyhude bir çaba çünkü Umur Talu'nun, Habertürk'te çok güzel tasvir ettiği gibi (Yazdı, yazdı, ne yazdı!), Amerikalı olmasına rağmen Amerikan yönetiminin, Yahudi olmasına rağmen İsrail devletinin nice kirli çamaşırlarını ortaya dökmüş çok iyi bir gazeteci Hersh. Onu bizde örneklerini sıklıkla gördüğümüz, elllerine tutuşturulan "belgeleri" sorgusuz sualsiz dolaşıma sokan kişilerle kıyaslamaya kalkmak gazetecilikten hiç anlamamak anlamına gelir. 
Kuşkusuz Hersh'ün iyi bir gazeteci olması, parlak kariyeri onun her yazdığının kesinkes doğru olduğu anlamına gelmiyor. Talu'nun da altını çizdiği gibi haber kaynakları tarafından yanıltılmış veya kendisi elindeki bazı belge ve bilgileri yanlış değerlendirmiş olabilir. Her ne olursa olsun, bu haberi ve içerdiği iddiaları ciddiye almak durumundayız.

Yeniden iki senaryo

Bu uzun girişten sonra dünkü yazımızda ele aldığım iki senaryoya dönmek istiyorum. Önce hatırlayalım:
1) Gerçekten Ankara, Hersh'ün yazdığı gibi Washington'ı Suriye'de savaşa sokmak için o kimyasal saldırıya bulaştı. Bunun farkında olan Amerikan yönetimi, stratejik açıdan bir dizi konuda işbirliği içinde olduğu Türkiye'yi kaybetmemek için, olaydan sorumlu gördüğü Başbakan R. Tayyip Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a karşı, nihai amacı tasfiye olan bir yıpratma süreci başlattı;
2) Guta saldırısında Ankara'nın hiçbir alakası olmamasına rağmen başka nedenlerle Erdoğan ve Fidan'dan kurtulmak isteyen Washington yönetimi, onları yıpratmak uğruna böyle spekülasyonların dolaşıma girmesine izin verdi, hatta bunu teşvik etti.

Dört vahim hata

Eğer birinci senaryo doğruysa Ankara dört vahim hata yapmış demektir. Bunları önem sırasıyla ele alacak olursak:
1) Her ne sebeple olursa olsun, bir "insanlık suçu" olan kimyasal silah kullanımına bir şekilde bulaşmış olmanın, hele mağduru sivillerse vebali çok ama çok büyüktür; bunun altından kimse kalkamaz.
2) Her ne sebeple olursa olsun El Kaide ile doğrudan ya da dolaylı ilişkiye girmek ve işbirliği yapmanın hem vebali, hem de faturası çok ağırdır. Yakın tarihimiz El Kaide'yi kullandığını sanıp kısa süre içinde perişan olmuş devletler ve bunların yöneticileriyle dolu.
3) Herhangi bir kimyasal saldırının ABD'nin Suriye'ye müdahalesine yol açacağını düşünmenin hiç de isabetli olmadığını Guta olayından sonra gördük.
4) Bu tür komploların çok geçmeden ortaya çıkmayacağını sanmak, en basit deyimiyle gaflettir.

Türkiye'nin komplo potansiyeli

Prof. Deniz Ülke Arıboğan Hersh'ün haberi üzerine yaptığı uzun analizde (Deniz Ülke Arıboğan'dan Hersh’in Makalesi Üzerinden Türkiye’ye Dair Bir Okuma !) şöyle yazmış: "Son ortaya çıkan sızıntılardan da anlaşılabileceği gibi, Türkiye’nin başka ülkelerin sınırları içerisindeki olaylara karışmak, şiddet kullanan örgütlerle haşır neşir olmak, saldırılar planlamak, komplolar kurmak gibi bir potansiyeli yok. Ne planlayabiliyor, ne gizleyebiliyor. Türkiye kirli çamaşırlarını sokak ortasında yıkayan bir ülke ve mümkün olduğunca çamaşırlarını kirletmemesinde de fayda var."
Kesinlikle haklı. Onun yazısında dile getirdiği diğer argümanları da göz önüne alırsak Ankara'nın Guta saldırısında payı olduğu iddiaları pek gerçekçi gözükmüyor. Ancak Guta'nın ardında Esad yönetimi değil de El Nusra bulunduğu iddialarının daha ağır bastığı ortada. Öte yandan hükümetin Kürtlerin ağırlıkla yaşadığı Rojava diye anılan bölgede PKK çizgisindeki PYD'ye karşı savaşan El Kaide ile doğrudan ya da dolaylı ilişki içindeki örgütlere sıcak baktığı, hatta destek verdiği iddiaları hâlâ inandırıcı bir şekilde yalanlanmış değil. Keza hükümetin gerek Suriye, gerek Irak, gerekse küresel çapta El Kaide'ye karşı çok kararlı ve sistemli politikalar geliştirmiş olduğuna da tanık değiliz.
Özetle Ankara'nın El Kaide konusundaki duruşunun her türden spekülasyona elverişli bir ortam hazırladığını kabullenmek gerekir. Bu bağlamda yazımızı dünkü gibi bitirelim: Ankara'nın bir an önce, El Kaide ile doğrudan ya da dolaylı ilişki iddialarını hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde geçersiz kılması şart.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
28.04.2024 Akşener’den sonra İYİ Parti: Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
23.04.2024 Rıfat Bali ile söyleşi: Musa’nın evlâdı Cumhuriyet’in yurttaşı
22.04.2024 Murat Somer ile söyleşi: CHP mi kazandı, AKP mi kaybetti?
21.04.2024 Erdoğan özeleştiri yapabilir veya yakın çevresinden, “Kral çıplak“ diyecek birileri çıkabilir mi?
19.04.2024 Haftaya Bakış (210): Istakozdan Rolex’e – Beklenen Erdoğan ve Özel görüşmesi
17.04.2024 Murat Ağırel ile söyleşi: Türkiye nasıl kara para aklama cenneti haline geldi?
14.04.2024 Kim Erdoğan ile müttefik olmak ister?
12.04.2024 AK Parti “yok hükmünde”, çünkü…
11.04.2024 Ateş İlyas Başsoy ile söyleşi – 31 Mart değerlendirmesi: Köftecilerin gazabı
10.04.2024 Ali Yaycıoğlu ile söyleşi: Erdoğan yorgunu Türkiye’de açılan kapı ve riskler
28.04.2024 Akşener’den sonra İYİ Parti: Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
11.02.2016 Hesabên herdu aliyan ên xelet şerê heyî kûrtir dike
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı